6 Mart 2008 Perşembe


DOKUZ KUYRUKLU KEDİ

"Dokuz Kuyruklu Kedi, Jeffrey Archer, Şubat 2008, Altın Kitaplar"


Hikayelerden oluşan kitaplar, romanların aksine okunması oldukça avantajlı kitaplardır. Bir romanı bir solukta okuyup bitiremiyorsanız, araya zaman girdiğinde kitaba tekrar dönüp hatırlamak oldukça zorlaşır, hatta bazen tümünü baştan okumak gerekebilir. Ancak hikaye kitapları, ayrı ayrı hikayelerden oluştuğu için, uzun süre ara verseniz bile, kitaba yeniden dönmek hiç de zor olmaz.


Bu tarz kitapların tek şartı, hikayelerin iyi bir yazar tarafından yazılmış olmasıdır. Çünkü öykülerin konusu yavan olsa bile, onu güzelleştiren yine yazar olur. Mükemmel konulu hikayeler berbat bir yazarın elinde mahvolabilirken, son derece sıradan konulu hikayeler de harika bir yazarın elinden çıktığında büyüleyici hale gelebilir. Elbette hem hikayenin iyi olması, hem de yazarın becerikliliğinin bir araya gelmesi de ideal bir durumu oluşturur.


İşte bu noktada, Jeffrey Archer ve onun kitaplarından sözetmek mümkündür. Gerek hikaye konularının mükemmelliği, gerekse yazarın anlatımının kuvvetli olması açısından Archer'ın öykü kitapları bir numara olarak adlandırılabilir.


Her hikayenin sonunun şaşırtıcı olması bir yana, giriş ile gelişme kısmının akıcılığı, okuyanı sıkmadan, bir an önce "ne olacak acaba sonunda" merakını son satıra kadar ayakta tutması, kitapların başarısının asıl nedenlerinden sayılabilir.


"Dokuz Kuyruklu Kedi", yazarın Türkçe'ye çevrilmiş son, kendisinin ise 5. hikaye kitabıdır. Birbirinden ilginç 12 hikayeden oluşan bu kitap, tamamıyla gerçek hayattan alınarak yazılmıştır. Yazarın önsözde belirttiği gibi, 2 yıllık mahkumiyet süresince tuttuğu günlüğünde yer alan 9 öykünün yanısıra, diğer 3 öykü de hapisten çıktıktan sonra Roma, Atina ve Londra'da gerçek kişilerden duyulmuş olan hikayelerdir.


Kendine has tarzıyla süslenmiş olan bu 12 hikaye de, bir çırpıda okunup bitirebilen, hatta zaman içinde değerini kaybetmeden tekrar okunabilen yazılardır. Yazarın bundan önce dilimize çevrilen "Uzun Sözün Kısası" ile "Oniki Kandırmaca" da aynı şekilde dahice yazılmış hikayelerden oluşmuştur. Bu kitapların yanısıra, Archer'ın ayrıca Türkçe'ye çevrilmiş romanları da bulunmaktadır.


Çok yetenekli bir yazar olan Jeffrey Archer'ın yarattığı karakterler gerçek insanlardır ve hepsi trajedilere, ihanetlere, zorluklara meydan okuyan tiplerdir. Fakat bu insanlar ayrıca hırs, materyalizm ve türlü sahtekarlıkların yer aldığı bir dünyada yaşarlar.


Oxford Üniversitesi'nden mezun olan Archer, en genç milletvekili olarak Avam Kamarası'na ve daha sonra Konservatif Parti Başkanı olarak Lordlar Kamarası'na girmiştir. Archer, politik başarıları kadar edebi başarılarıyla da tanınmıştır. Yaşamının beş yılını Avam Kamarası'nda, on dört yılını Lordlar Kamarası'nda ve iki yılını da Kraliçe'nin hapishanesinde geçirmiş olan yazar, iki yıllık cezası süresince beş ayrı hapishane dolaşmıştır.


Jeffrey Archer mahkumiyeti sırasında diğer mahkumlardan dinlediği olayları kah hüzünlü, kah komik, kah zarif nüktelerle süslediği bu unutulmaz hikayeleri "Dokuz Kuyruklu Kedi" adlı kitabında toplamıştır. Diğer hikaye kitapları da, şu anda piyasada bulunamasa bile, mutlaka okunması gereken kitaplardır. Bu durumda, yayınevlerinin bu kitapların baskılarını yenileyeceğini ummaktan başka şansımız yok.


Kitap okumamanın zamansızlık gibi bahanelerin arkasına sığınılmayacak kadar ciddi bir mesele olduğunu düşünsem de, yine de bu bahaneyi kullananlar için "Dokuz Kuyruklu Kedi"nin, geceleri yatmadan önce birkaç sayfa okuyabilecekleri bir başucu kitabı olduğunu düşünüyorum. Bir kez okuyunca müptelası olacağınıza, bütün hikaye kitaplarını okumuş olsanız bile, yazarın kısa zamanda yeni bir kitap yazmasını ümitle bekleyeceğinize eminim...



Hiç yorum yok: