Bu kitabı okumaya başladığım zaman, aslında Çankaya köşküne çıkmış devlet adamlarının eşleri hakkında çok az bilgim olduğunun farkına vardım. Özeleştiri yapmak gerekirse, bazılarının adlarını dahi bilmiyordum. Belki yaşımdan ötürü çok eskiyi hatırlamıyor olabilirim düşüncesiyle yakın çevreme de aynı soruyu yönelttim. Ama sonuç değişmedi. Demek ki Çankaya hanımlarının önemli bir kısmı gerçekten de gölgede kalmayı sevmişler bugüne kadar.
Ayça Atikoğlu'nun kitabı, Atatürk döneminden başlayarak, görevini tamamlamış bütün Cumhurbaşkanlarımızın eşleriyle ilgili bilgileri biraraya topluyor. Her biri kendi döneminin özeti olan 9 çarpıcı kadının hikayesi bu. Ancak bütün bu birikime sahip olmak, yazar açısından, pek de kolay olmamış. Hayatta olmayanlar hakkında yazılı bilgilerin azlığı, bu hanımefendilerin yakın çevresi ve aile üyelerinin katkılarıyla çözümlenmiş. Halen yaşayanların bir kısmı ise konuşmak istemediğinden, onlarla ilgili detaylar da yakın dostları ile akrabaları tarafından tamamlanmış.
Okudukça sizi şaşırtan pek çok bilgiyle dolu bu kitap. Mesela, Reşide Bayar'ın Kurtuluş Savaşı'na katılan eşinin peşine düşülmesin diye, evini gözleyen kolluk kuvvetlerine gece boyunca elindeki fesi bir takıp bir çıkararak gölge oyunu yaptığını biliyor muydunuz? Ya da Sekine Evren'in referandum olmadan asla Çankaya Köşkü'nde oturmam dediğini? Peki ya Emel Korutürk'ün, Fikret Mualla'nın Karacaahmet'teki mezarını yaptırdığından haberiniz var mıydı?
"Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır." sözünden yola çıkarak, zaten bilgi sahibi olduğumuz medyatik olan eşlerin haricinde gerçekten gölgede kalmış olanlarla ilgili ayrıntılara ulaşmak bir yapbozun tamamlanması gibi bence.
Kitapta Cumhurbaşkanı eşlerinin siyasi duruşlarına da yer veriliyor. Bazı "first lady"ler direkt olarak eşlerinin yanında, siyasette aktif olarak yer alırken, bazısı dinlemeyi ancak müdahale etmemeyi seçmiş. Bazen Çankaya köşkü baştan aşağı yenilenmiş, bazen de herşey olduğu gibi bırakılıp korunmuş. Sıkıntı çekilip, mutfak masraflarının bile kısıldığı zamanı var meşhur köşkün, bolluk içinde olduğu ve ışıl ışıl parladığı günler de...
Günümüze kadar gelen Çankaya first lady'leri farklı mizaçlara, farklı stillere sahip olsalar da hepsi hatırlanmaya değer. Köşk gelecekte de pek çok first lady ağırlayacak, ama bundan sonra hiçbirinin adının unutulmayacağını umuyorum....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder